Çocukların Kelime Hazinesi Neden Önemlidir?

Kelime

Konuşmadığımız kelimeler, zihinsel kapasitemize katkı sağlamaz. Ancak kullanabildiğimiz, konuşurken dilimizden dökülen kelimeler, zihinsel kapasitemize katkı sağlayacaktır.

Çocukların zihinsel kapasitelerini artırmanın yollarından biri, doğuştan, üstün zekâlı çocukların özelliklerini incelemektir. Üstün zekâlılarla alakalı araştırmalarda, ortaya konan sonuçlar incelendiğinde, onları diğer insanlardan ayıran bazı özelliklerinin olduğunu görebiliriz. Bunlardan ilk üç özellik önemlidir. Bunlar:

  • Hayal güçleri gelişmiştir,
  • Bakış açıları farklıdır,
  • Kelime hazineleri zengindir.

Bu özelliklerden en önemli olanı şüphesiz, kelime hazineleri gelişmiş olmasıdır. Çünkü kelime dağarcığının gelişmiş olması kişinin ufkunu genişletir. Yeni bakış açıları kazandırır, hayal dünyasını geliştirir. Kısacası kelime hazinesi diğer iki özellikle dolaylı yoldan bağlantılıdır.

Zekâsı parlak olarak görülen çocuklar, kendilerini farklı kelime ve cümlelerle rahatlıkla ifade edebilirler. Bu sebeple anne karnından itibaren çocuklarla konuşmak ve onlara bol bol kelime yüklemek fevkalâde önemlidir. Çünkü çocukların işittikleri tüm kelimeler, onların zihinsel kapasitelerinin artmasına, potansiyellerinin gelişmesine vesile olacaktır. Öncelikle onlara sürekli anlatımlarda bulunmak; konuşmak ve konuşmaya başladıktan sonra diyalog kurmak oldukça önemlidir.

Dil gelişiminde “semantik” ve “sentatik” olmak üzere iki kavram vardır. Semantik dil gelişimi, kelimelerin anlamsal kısmını ifade ederken sentatik dil gelişimi kelimenin zihinden geri çağırılabilmesi ve doğru yerde kullanılması ile ilgilidir. Sentatik dil gelişimi zihinsel kapasiteyle daha çok ilgilidir. Kullanılan kelimelerin çok olması zekâyı daha çok geliştirecektir.

Birçok kelimeyi bilebiliriz ama önemli olan bu kelimeleri günlük hayatımızda kullanabilmektir. Bildiğimiz halde konuşmadığımız kelimelerin, zihinsel kapasitemize katkısı sınırlıdır. Ancak kullanabildiğimiz, konuşurken dilimizden dökülen kelimeler zihinsel kapasitemize katkı sağlayacaktır.

Kelime zenginliğinin olumlu etkilerini izah edebilmek için edebiyatçıların hayal güçlerine ve zihinsel kapasitelerine dikkat çekmek gerekir. Birçok edebiyatçının özellikle bilim kurgu edebiyatında eser verenlerin dünyadaki teknolojik gelişmelere önemli katkılar sağladığını söyleyebiliriz. Belki bu ifade ilk etapta iddialı gelebilir. Ama konuya yaklaşım, teknolojik bir icadın ortaya konulmasındaki önemli aşamalardan birinin fikir aşaması olduğu dikkate alınırsa; bu fikirlerin ilk kayda geçtiği eserlerin edebiyatçılar tarafından kaleme alınan bilim kurgu hikaye ve romanları olduğunu görmek mümkündür.

Bu konuyu bir misal vererek açıklamak yerinde olacaktır. Binlerce yıldır insanlar gökyüzüne bakıyorlar. Güneş’i, Ay’ı, yıldızları, gezegenleri izliyorlar. Oralara gitmenin hayalini kuruyorlar. Nitekim Ay’a ayak basılmadan yaklaşık 100 yıl önce bir Fransız edebiyatçı olan Jules Verne “Ay’a Yolculuk” adlı eserinde, Ay’a seyahat fikrini ortaya atarak nasıl gidileceğiyle alakalı hayaller kurmuş ve fikirler ileri sürmüştür. Ayrıca yine Jules Verne’in “Denizler Altında 20.000 Fersah” eseri ise dikkatle incelendiğinde günümüzde dahi kullandığımız birçok teknolojik aletin, cihazın isim babası olduğunu fark edebiliriz. Sonuç olarak birçok buluşu ilk düşünen, hayal eden Jules Verne gibi bilim kurgu eserleri yazmış olan edebiyatçılardır.

Peki, edebiyatçıların bu denli hayal güçlerinin gelişmiş olmasının sebepleri nelerdir? Bu durumu neye borçlular? Tabii ki edebiyatçı olmaları gereği kelime hazinelerinin çok zengin ve gelişmiş olmalarına borçlular.

Edebiyatçıların uğraşlarından dolayı, kelime hazneleri zenginleşiyor, kelime hazineleri zengin olduğu için hayal kurmaları daha kolay oluyor.

Bu makalede önereceğimiz bazı etkinliklerle çocuklarımızın da kelime hazinelerini geliştirebiliriz. Unutmayalım ki ne kadar çok kelimeniz varsa o kadar çok hayal kurabilirsiniz; o kadar çok düşünebilirsiniz. Çünkü kelimeler, hayal kurmanın ve düşüncenin malzemeleridir. Eğer kelimeniz azsa, kendinizi ifade edemezsiniz, hayal kuramazsınız, fikirler ileri süremezsiniz. O sebeple öncelikle kelime hazinesini geliştirmek gerekir.

Çocukların Zekâsını Artırmak İçin Nitelikli Konuşmak

Bir insanın, mevcut zihinsel kapasitesi ne olursa olsun, onun kelime haznesini geliştirmek, zihinsel kapasitesini artırır. Nitekim bu konularda en çarpıcı örneklerden biri İspanyol asıllı Pablo Pinado’dur. Pablo Pinado, üniversitede öğretmenlik eğitimi görmüş ve Avrupa’da ilk üniversite bitiren Down sendromludur. Lisans eğitiminin yanı sıra ödüllü bir sanatçıdır. Ayrıca çok sayıda kitap da yazmıştır. Pablo Pinado’ya bu başarılarının sırrı sorulduğunda verdiği cevap çok dikkat çekicidir: “Annem hiç bıkmadan, yorulmadan benimle sürekli konuşurdu”.

Pablo’nun bu cevabına dikkat edecek olursak, sürekli konuşmanın yani kelimeleri kullanmanın zihinsel kapasiteye etkisini anlamak daha kolay olacaktır. Zekâsı normal düzeyde olan bireylerin de kapasitelerini hem artırmak hem de mevcut kapasiteyi işletmek için de kelime hazinesinin artırılması fevkalade önemlidir.

Bunun için ne yapmak lazım?

  • Bebeklikten itibaren çocuğa kitap okunabilir.
  • Güzel bir kütüphaneye sahip evde, kitap okuma alışkanlığı kazandırılabilir.
  • Ebeveynler gerek farklı kelimeler kullanarak gerekse yeni kelimeler öğreterek çocuğa dil kullanımıyla model olabilir.
  • Çocuğumuzla onun da konuşmasına fırsat vererek sohbet edilebilir.
  • Sorular sorabiliriz. Ama bu soruların niteliği, bilgiyi ölçen veya kişinin hatırlayıp hatırlamadığı bilgileri test etmek için hazırlanmış sorular gibi olmamalı. Sıra dışı düşünme becerilerini geliştirecek, farklı düşünme ve hayal gücünü artıracak tarzda olmalı.

Semantik Dil Gelişim Aşamaları

  • Çocuklar ilk 6 aya kadar hiçbir kelimeyi anlamıyorlar.
  • İlk yılını bitirdiklerinde yaklaşık 20 kelimeyi söylemeyi öğreniyorlar.
  • 2 yaşında kelime dağarcıkları 200 kelimeyi buluyor, 3000 ila 4000 kelimeyi anlayabiliyorlar.
  • 15 aylık dönemden sonraki süreçte iki veya daha fazla sözcük grupları kullanarak cümle kullanma becerileri gelişiyor.
  • 4 yaşında kelime dağarcığı (kullanabildikleri kelime sayısı) 1800’ü buluyor.
  • Okul çağlarında çocukların kelime dağarcıkları (her yıl yaklaşık 3000 kelime öğreniyorlar) çok hızlı şekilde gelişiyor.
  • Lise son sınıfa giden bir kişi 80,000 kelime bilgisine sahip oluyor.
  • Yetişkin evresinde ise dil öğrenimi genelde mesleki terimlerle devam ediyor.

Sorular, merak ürünüdür ve sorulan kişide de merak uyandırır. Bilgiyi ölçmekten daha önemlisi düşünmeyi başlatmak, yeni fikirler açmaktır. İnsan, herhangi bir soru karşısında düşünmeye başlar. Eğer bu sorular etkili ve sıra dışıysa, kişi sıra dışı düşünmeye başlar ve orijinal fikirler üretir. Bilindiği gibi bilim, ihtiyaç ve merak ile gelişir. Meraklandırmanın en iyi yolu da soru sormaktır. Soru, öğretir, buldurur, keşfettirir. Özenle hazırlanmış ve düşündürücü sorular, hem çocukları zihinsel olarak geliştirecek hem de onlarla kaliteli zaman geçirmeyi sağlayacaktır.

Çoğu anne-baba, çocuğuyla nasıl sohbet edeceğini bilmemenin yanı sıra sohbet konusu da bulamıyor. Bu zorluğu ortadan kaldırmak için sıra dışı düşünme soruları rahatlıkla kullanılabilir. Bu tarz sorular, çocuklarla en samimi, en içten tatlı sohbetlere vesile olacak ve onların üst düzey düşünme becerilerini geliştirecektir.

Sorularla sohbet etme çalışması sırasında sormuş olduğunuz soruların cevaplarını dinlerken acele etmemek gerektiği gibi gayet doğal, sakin ve samimi olmak gerekir. Anlaşılmayan soruları tekrar sorup gerekirse bazı küçük açıklamalar yapılmalıdır. Her soruyu çocuğun seviyesine göre ayarlamaya çalışmalı, bazen ek açıklamalarda bulunulmalı, sorunun doğru anlaşıldığından emin olunmalı.

Sorular sorulmaya başlandığı zaman asla bir sözlü sınav yapar gibi değil; tam bir sohbet havasında olmasına dikkat edilmelidir. Eğer bu işlem sınava dönüşürse çocuk zevk almaz. Bu sebeple sohbet ederek soruları yöneltin ve bazı soruları da siz cevaplandırın. Ayrıca isteğe bağlı olarak çocuğun verdiği cevaplar, yazılı veya sesli olarak kaydedilip hatıra olarak değerlendirilebilir.

Kelime Dağarcığını Geliştirecek Etkinlikler

Özellikle 2-4 yaş arası çocukların kelime hazinelerini geliştirmek için yapılabilecek en önemli etkinliklerden biri de resimli çocuk kitaplarında var olan görselleri kullanmaktır. Burada açıklamaya çalışacağımız etkinliği her seviyede, çocuk için rahatlıkla kullanabiliriz.

1.Resimlerle Konuşuyoruz Etkinliği

Resimlerin analiziyle yapılacak bu etkinlikte kullanılacak resimlerde yer alan her obje kullanılmalı ve bu objelerle ilgili sorular sorulmalıdır. Çocuklara uygulanacak bu çalışmada öncellikle sorular yöneltin ve cevap vermeleri için birkaç saniye de olsa bekleyin. Tüm çalışmanın bir sohbet havasında olmasına dikkat edin. Cevap veremediği sorularda bu soruların tümüne cevap vermesini beklemeyin. Ama cevap veremediklerini de siz cevaplayın. Zaman zaman parmağınızı kullanarak resimdeki nesneleri işaret edin.

Çalışmayı yaparken zaman zaman sesinizi alçaltıp yükselterek veya tatlılaştırarak çocukların seveceği şekilde anlatımlar yapın.

Resimde bulunan eşyaların yeri, şekli, rengi, ismi, ne işe yaradığı, boyutları, şu anki konumları, kendi evlerinde olup olmadığıyla ilgili onlarca soru ve cevap oluşturabilirsiniz.

Beş duyuya hitap eden sorular yöneltin ve cümleler kurun:

(Buradaki örnek sorular, tahmini bir görsel üzerinden tasarlanmıştır)

  • Görme: Ne görüyorsun, hangi renk, kaç tane?..
  • İşitme: Bu kedi nasıl ses çıkarır? Bu topu yere atınca nasıl ses çıkarır?
  • Dokunma: Top yumuşak mıdır? Burada yumuşak başka neler var? Yastık, minder, yatak… Sert neler var? Masa, ahşap şövale vs.
  • Tatma: Burada yiyecek var mı? Elmanın tadı nasıl? Burada tuzlu bir şey var mı?
  • Koklama: Bu resimdeki eşyaların kokusu nasıldır? Bu oyuncak bebek nasıl kokuyordur? Çiçekler nasıl kokar?

Resimde görülen nesnelerin aynısı veya benzeri evde varsa onlarla ilgili konuşmalar yapın: Bakın bu bebekten sizin de var ama bu bebek daha küçük, sizinki daha büyük. Bakın bu çanta kırmızı ama sizin çantanız yeşil vs.

Resimde görülen nesnelerin şekliyle ilgili sorular sorun, karşılaştırmalar yapın: Bu sehpa yuvarlak, bakalım başka yuvarlak ne var? Evimizde buna benzer ne var? Hadi elimizi yuvarlak yapalım. Masanın üzerindeki kutular küp şeklinde. Başka bu şekilde neler var? Evimizde küp gibi neler var? Bu resimde yumuşak eşyalar neler? Sert eşyalar neler? Kırmızı eşyaları bulalım. Evimizde kırmızı neler var?  Bakın bu yatağın şekli dikdörtgen (parmağınızla gösterin, etrafını parmağınızla çizin). Kitaplar da dikdörtgen. Kaç tane kitap var?

Sayıları kullanın, saymayı öğretin: Ara sıra birden ona kadar sayın (Burada kaç tane kutu var? Hadi sayalım: 1, 2, … 9. Evet, kaç kutu varmış? Tam 9 kutu varmış. Tekrar sayalım, 1, 2, 3, …, 9.)

Hayal gücünü geliştirici sorular yöneltin: Siz şimdi burada, bu resmin içinde olmak ister misiniz? Bu resimde olsanız bu topla nasıl oynarsınız?

Resim analizleri sırasında sesler öğretin: Buradaki oyuncak dinozor ses çıkarırsa, nasıl bir ses çıkarır, bu köpek nasıl havlar, haydi havlayalım…

Resimdeki nesnelere göre hareketler yaptırın: Bu topu elinize alsanız nasıl tutarsınız, ellerini açtırın, kucaklar gibi yaptırın.

Resimde bulunan nesnelere göre oyunlar oynatın: Bakın burada minderler var. Haydi biz de minderlerle oynayalım. Bu minder benim minderim, bu da sizin. Şimdi koşup minderimize oturalım. Tekrar koşalım, kim önce mindere oturacak?

Bakın burada ne var? Bu kocaman bir resim defteri. Gördün mü ne güzel resim çizmişler. Biz de resim çizelim mi? İsteğe bağlı olarak resim çizilebilir.

Mekânla ilgili sorular sorun: Burası neresi olabilir? Masanın üzerinde duran kutuların size en yakın olanı hangisi? Bu odada en büyük eşya hangisi? Sağdaki pencereye en yakın eşyalar hangileri? Oyuncak bebeğin yanında, sağında ne var? Yatağın üstünde ne var? İki pencere arasında duvarda neler var? Komodinin yanında ne var? Masanın üstünde ne var? Yatağın önünde ne var? Komodinin içinde neler olabilir? Çocuğun eşyaları, kıyafetleri olabilir mi? Yatağının yanında neler var?

Duygularla ilgili sorular sorun: Bu odanın sahibi olan çocuk mutlu mudur? Bu oyuncak bebekle çocuk oynadığında bu bebek seviniyor mudur? Ama bakın burada yalnız kaldığı için üzülmüş mü? Yooo, yalnız değil. Bakın başka oyuncaklar da var. Bu bebek hiç korkar mı? Burada arkadaşları olduğu için korkmaz. Siz nelerden korkarsınız? Burada en çok neyi sevdiniz?

Zamanla ilgili sorular sorun: Burada vakit, zaman sabah mı, akşam mı? Odanın sahibi yeni mi kalkmış? Odanın sahibi olan çocuk, burada ne zaman uyumuş? Ne zaman uyur?

Kişilerle ilgili sorular sorun: Bu odanın sahibi kız mı, erkek mi? Odasını çok mu seviyor? Annesi nerede olabilir? Babası nerede olabilir? Odanın sahibi olan çocuk nerede olabilir?

Hayat becerisi kazandırma konuşmaları yapın: Yatak ne güzel değil mi? Bu yatağın sahibi, ne güzel yatağını toplamış. Bakın oyuncaklarıyla oynamış ama tekrar yerine koymuş, siz de öyle yapıyorsunuz değil mi? Eşyalarınız dağınık kalmıyor, hemen topluyoruz değil mi? Bakın bu odada tüm eşyalar yerli yerinde. Ne kadar düzenli değil mi? Siz de düzenli olmalısınız. Aferin size, siz de çok temiz ve düzenlisiniz.

2.Yaş Grubuna Göre Soru Sorma Etkinliği

Sıra dışı, üretkenlik soruları: Bu oyuncağın elinden tutup ona ne söylemek istersiniz? Bu saat yerine başka ne konulabilir? Bu odanın sahibi çocukla konuşsanız ona ne söylemek istersiniz?

Empati soruları: Bu odanın sahibi mutlu mudur? Bu çocuğun yerinde siz olsanız ne yaparsınız?

Problem çözme soruları: Buradaki oyuncak kaybolursa ne yaparsınız? Oyuncak kırılsa ne yaparsınız? Burada oyun oynadın, her yer dağılırsa, ne yaparsınız?

3.Kelime listeleri

Bu bölümde yer alan kelime listelerini dikkatlice gözden geçirerek özellikle çocukların ilk yıllarında bu kelimelerin tamamını kazanmalarını sağlamak, onların var olan zihinsel potansiyellerini daha da artıracaktır. Zaman zaman bu listede yer alan kelimeleri kullanarak sohbet etmek, onlarla konuşmak ve sürekli bu kelimeleri içeren cümleler kurmak, kısa sürede kelimeleri kazanmalarını sağlayacaktır. Bu kelimeler sayesinde çocuklar daha çabuk konuşmayı, cümle kurmayı ve özellikle kendilerini ifade etmeyi öğreneceklerdir.

Buraya kadar çocuklarla konuşurken kelimelerin önemini anlattık. Ancak onlarla iletişim sırasında kelimelerden daha çok ses tonunun ve jest-mimiklerinin önemli olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Çocuklarınızla konuşurken, duygusal kalıcılık açısından, kelimenin anlamına uygun ses tonu, konuşulan konunun durumuna göre kullanılan jest-mimikleri önemlidir.

Mesela; şefkatle söylenen “Oynarken seni izleyebilir miyim?” sözü ile farklı anlamlar çağrıştıracak şekilde “Gizli gizli sana bakıyordum” sözlerinin uyandıracağı etki farklıdır. Kısaca kalbi ahenk ve samimiyet, yetişkinlerden çocuklara geçen ve kelimelerle aşılanan bir duygudur.

Konuşmayı Kolaylaştıran İlk 100 kelime

Zarflar (zf.)

acaba, ancak, artık, asla, bana, bazen, belki, birazdan, birden, birlikte, boyunca, böyle, böylece, daha, diye, hâlâ, hemen, hep, hiç, nasıl, neden, nere, nerede, nereye, niçin, özellikle, sadece, sanki, sonunda, şöyle

Sıfatlar (sf.)

artık, bağlı, başarılı, başka, bazı, belli, biraz, birçok, birkaç, böyle, bu, delik, diğer, emin, ertesi, eşit, gerekli, gizli, hangi, hazır, hoş, karşı, korkunç, mutlu, öyle, özel, pek, sonuncu, sürekli, şu, tamam, türlü, yakın, yalnız

Bağlaçlar (bağ.)

ama, bile, çünkü, eğer, fakat, hatta, hem, ve, veya, ya da, yani

Edatlar (e.)

gibi, için, işte, kadar, peki

Ünlemler (ünl.)

haydi, evet, hayır

İsimler (is.)

delik

Zamirler (zm.)

ben, biri, biz, bunlar, hepsi, herkes, hiçbir, hiçbiri, kendi, kim, kimse, onlar, şu

İlk yaşlardan İtibaren Çocukların Öğrenmeleri Gereken ilk 100 fiil

Açmak, ağlamak, akmak, almak, anlamak, anlatmak, aramak, atmak, ayrılmak, bağırmak, bakmak, başlamak, beklemek, bırakmak, bilmek, binmek, bitmek, bitirmek, bulmak, bulunmak, büyümek, çağırmak, çalışmak, çekmek, çıkarmak, çıkmak, değişmek, demek, dinlemek, doğmak, dolaşmak, dönmek, durmak, duymak, düşmek, düşünmek, etmek, geçirmek, geçmek, gelmek, gerekmek, getirmek, gezmek, girmek, gitmek, görmek, göstermek, götürmek, gülmek, içmek, inmek, istemek, izlemek, kaçmak, kalkmak, kalmak, kazanmak, kesmek, kırmak, konuşmak, korkmak, korumak, koşmak, koymak, kullanmak, kurmak, kurtarmak, kurtulmak, okumak, olmak, oturmak, oynamak, öğrenmek, sevmek, sormak, söylemek, sürmek, tanımak, taşımak, toplamak, tutmak, uçmak, unutmak, uyanmak, uyumak, üzülmek, varmak, vermek, vurmak, yakalamak, yaklaşmak, yanmak, yapılmak, yapmak, yaşamak, yatmak, yazmak, yıkamak, yıkanmak, yürümek.

Bu yazı ilk olarak İnsan ve Hayat dergisinde yayınlanmıştır.

Loading

Yorumlar (1)

  1. İyi günler diliyorum.

    Heyecanla her ay dergileri takip ediyorum.
    İletişim başta olmak üzere, rehberlik ile tüm yazılar olağanüstü, samimiyetle ifade etmeliyim ki insanın konuşması dahil güzellik anlamında her şeyi etkiliyor.

    Emeği geçen herkese aktif okuyucu olarak teşekkür ediyorum.

Yorum yazın

Email adresiniz yayınlanmayacaktır. Tüm alanları doldurunuz.