Bir çocuğun dünyaya geldiği ve hayatı keşfettiği ilk yer aile ortamıdır. Anne ve babası, onun dünyasındaki en önemli unsurlardır. Zamanla ailedeki diğer kişiler de önem kazanmaya başlar. Anne bedeni aracılığı ile dünyaya gelen bebeğin fiziksel doğum süreci, uzun ve sancılıdır.
İki Yaştan Sonra Değişen Hayat
Hayatının ilk iki yılında temel bakım verenlerin desteğine çokça ihtiyaç duyan çocuk için iki yaştan sonra hayat farklılaşmaya başlar. Bağımsızlaşmayı, birey olmayı keşfeden çocuk, toplumu yani sosyal çevreyi de fark eder. Üç yaştan itibaren toplumla kaynaşmaya, anne babadan ayrı başkalarıyla ilişki kurmaya, akranları ile zaman geçirmeye ihtiyaç duymaya başlar.
Sosyal Doğum: Okul
Bu dönemde çocuğun ve ailenin hayatına okul öncesi eğitim kurumu girer. Artık yeni bir doğum zamanıdır; sosyal doğum. Anne bedeni vasıtasıyla dünyaya fiziksel olarak doğan çocuk, bu defa anne babasının kalbinden, güvenli yuvasından topluma doğar. Bu doğumun gerçekleştiği yer ise okuldur.
Sosyal Uyum Süreci
Sosyal doğum süreci, fiziksel doğum süreci gibi uzun ve sabır gerektiren bir süreç olabilir. Çocukların sosyal olarak doğdukları bu yeni ortama uyum sağlama süreleri 4-6 haftayı bulabilir. Her çocuğun biricikliği gibi bu süreçte yaşadıkları da kendilerine hastır. Bu nedenle oryantasyon sürecinde bireysel farklılıklar olabileceği unutulmamalıdır.
Çocuklar, dünyaya dair her şeyi anne babasının rehberliğinde keşfederler. Okula başlama süreçlerinde de en çok ebeveynlerinin desteğine ve rehberliğine ihtiyaç duyarlar. Okula uyum sürecinde ebeveynlere bazı öneriler:
1-Bağımsızlık Alıştırmaları
Okula başlamadan önce bağımsızlık alıştırmaları yapmak faydalı olacaktır. Kısa süreli ayrılıklar ve kendi başına yapabileceği işler konusunda çocuğa fırsat vermek önemlidir.
2-Uyku Düzeni
Okula başladığı zaman daha erken uyanması gerektiği için uyku düzenini önceden oluşturmak gerekir. Gideceği okulun uyku rutinine göre alıştırma yapılabilir.
3-Okul Hakkında Bilgilendirme
Çocukların okul ile ilgili bilgisi, ailesinden öğrendikleri ile sınırlıdır. Okulu anlatırken objektif olmak önemlidir. Okulu bir eğlence merkezi gibi anlatmak yetersiz olacaktır. Bu durum, çocukta hayal kırıklığına neden olabilir.
4-Okul Eşyalarını Hazırlama
Okula götüreceği eşyaları birlikte hazırlayarak çocuk okul konusunda heyecanlandırılabilir.
5-Okul Ziyareti ve Öğretmen Tanışması
Okulunu önceden ziyaret edip, mümkünse öğretmeni ile tanışmasını sağlamak okula uyum süreci için iyi bir başlangıç olacaktır.
6-Okula Başladığında Ebeveynlerin Desteği
Okula başladığı hafta çocuğu yalnız bırakmamak için mümkünse ebeveynlerin işlerini ayarlayıp bu sürece dahil olmaları önemlidir. Bu sürecin geçici olduğu unutulmamalıdır. Ebeveynler, sakin ve sabırlı kalmaya gayret etmelidirler.
7-Güven Duygusu
Çocukların okula başladıkları zaman ihtiyaç duydukları ilk şey, kendilerini güvende hissetmektir. Okul, onlar için yabancı bir ortamdır ve güven duygusunu inşa etmeleri biraz zaman alabilir. Ebeveynlerin okula ve öğretmene güvendiklerini görmek çocuk için önemlidir. Anne babasının okulla ilgili endişeli olduğunu hisseden çocuk için güven duygusunu inşa etmek güç olacaktır.
8-Vedalaşma Rutinleri
İlk günler çocukla birlikte okula giren ebeveynler, daha sonra çocuktan ayrışmaya başlamalıdır. Kapıda vedalaşmanın başladığı dönemde ayrılma sürecini uzatmadan rutinle vedalaşılmalıdır. Sarılma oyunu ya da avuca bırakılan öpücük ile kapıda vedalaşarak çocuğu öğretmene emanet etmek gerekir.
9-Öğretmen ile Bağ Kurma
Ebeveynin, çocuğun öğretmeni ile bağ kurmasına izin vermesi gerekir. Çocuğun bir ihtiyacı olduğunda bunu öğretmenine söyleyebileceği konusunda cesaretlendirmek önemlidir. Mesela; okulda çocuğunu bekleyen bir anne, yemek saatinde çocuğunun yanına gidip yemek yedirmemelidir. Çocuk, eğer ihtiyaç duyuyorsa bu konuda öğretmeninden yardım istemelidir. Okula uyum sürecinin en önemli aşaması, öğretmen ile çocuğun bağ kurmasıdır. Ebeveynler, çocuğun okul yaşantısına dahil olarak buna engel olmamalıdır.
10-Bağ Devamlılığını Gösteren Figürler
Çocukla ebeveyn arasında bağın devam ettiğini gösteren bir figürü çocuğun taşımasına izin vermek faydalı olabilir. Rozet, bileklik ya da birlikte çizilen minik bir resim çocuğa eşlik edebilir.
11-Ayrılık Kaygısı ve Duygusal Destek
Çocukların ebeveynden ayrılırken bir miktar kırıklık duygusu yaşaması çok normaldir. Bu süreçte ebeveynin onu anladığını ifade edip şefkatle vedalaşması onun bu duyguyu deneyimlemesine izin verir. Bu süreçte çocuğa yalan söylemek ya da okula gitmesi ile ilgili vaatlerde bulunmak doğru değildir. “Okulda seni bekleyeceğim” diyerek okula girmek ve sonra çocuğa haber vermeden okuldan ayrılmak ya da “Okula gidersen sana çikolata alacağım.” gibi vaatlerde bulunmak uyum sürecine zarar verecektir.
12-Okula Zamanında Ulaşım
Çocuğun okula giriş çıkış saatlerine dikkat edilerek okula ulaştırılması önemlidir. Gün ortasında okula gelmek, çocuğun aidiyet duygusu geliştirmesine engel olabilir. O gelmeden arkadaşları oyuna ya da etkinliğe başlamış olacağı için sonradan gruba dahil olmakta çekimser kalabilir. Bu da okula uyum sürecini olumsuz etkileyecektir.
13-Sosyal Doğumun Zorlukları
Her ağlama ya da ebeveynden ayrılmakta zorluk yaşama ayrılık kaygısı değildir. Çocuğun bir miktar zorlanmasının sosyal doğum sürecinin bir parçası olduğu unutulmamalıdır.
14-Destek Alma Gerekliliği
Eğer çocuk, ebeveynden hiç ayrılmıyor, çok şiddetli ağlama krizleri yaşıyor ve bu durum dört haftadan fazla sürüyorsa psikolojik destek almak gündeme gelebilir.
Sonuç: Sevgi ve Anlayışla Destek
Aileden ayrılıp okula başlamak, çocuklar için zorlu bir süreçtir. Ebeveynlerin, bu süreçte çocuklarını sevgi, şefkat ve anlayışla kucaklamaları gerekmektedir.
Yorum yazın
Email adresiniz yayınlanmayacaktır. Tüm alanları doldurunuz.