Çocuklarda Görülen Yaygın Davranışsal Bozukluklar

Yaygın gelişimsel bozukluklar, erken çocukluk döneminde çocukların bir ya da daha fazla alanda, gelişimine uygun ilerleyememesi veya çeşitli sebeplerle var olan ilerlemenin kaybedilmesi olarak tanımlanabilir. Doğuştan itibaren bulunabileceği gibi erken çocukluk döneminde de başlamış olabilir. Çocuğun içinde bulunduğu gelişim dönemini veya sonraki dönemleri birçok açıdan olumsuz etkileyen önemli bozukluklardır. Yaygın gelişimsel bozukluk gösteren çocukların en çok zorluk yaşadığı alanlar; uyumlu davranış sergileme, yaşına uygun konuşma, iletişim ve sosyal beceri alanlarıdır. Önemli işlev bozukluklarına yol açan bu bozukluklar 5 başlık altında toplanır.

Otizm

En bilinen ve en sık görülen yaygın gelişimsel bozukluktur. Belli özelliklerle karakterize olsa da bu gruptaki çocukların kendine has özellikleri olduğu unutulmamalıdır. Birçok uzman, otizmin çok erken dönemde bile belirtiler verebildiği görüşünde birleşmektedir. Bu yüzden erken tanı şansını arttırmak adına en ufak bir şüphede çocuk psikiyatristine başvurmalıdır. Genel belirtilerini ele alacak olursak öncelikle 0-2 yaş dönemine bakmak daha doğru olur. Bu dönemde, otizm belirtileri çok belirginleşmese de otizmli bebekler, yaşıtlarına kıyasla bazı farklılıklar gösterirler. Tanıdıklarını görünce heyecanlanma, kucağa alınmayı isteme, yalnız kalınca sinirlenme, taklit etme, göz temasını sürdürme gibi temel iletişim becerilerini otizmli çocuklarda göremeyiz. Bazı otizmli çocuklar, yaşıtları gibi birkaç kelimeyi söylemeyi bu dönemde öğrense bile konuşmada beklenen gelişmeyi çoğunlukla gösteremezler. Sesleri taklit etme, babıldama, kendisiyle konuşan insanlara hareketleriyle bile olsa karşılık verme gibi tepkileri de genellikle göremeyiz. 2 yaş sonrası yaşıtlarından belirgin derecede farklılıklar gözlenir. Bir önceki gelişim döneminde gözlenen çevreye ilgisizlik ve kayıtsızlık durumu bu dönemde çok daha artmıştır. Duyusal uyaranlara verdikleri tepkiler ise oldukça çeşitlidir. Bazı seslere hiç tepki vermezken bazılarına aşırı tepki verebilirler. Birçok nesneye, insanlara durup bakmazken dönen ya da parlak cisimlere çok uzun süre bakabilirler. Farklı alanlarda derin ilgi gösterebilirler, bazı takıntıları olabilir.

Duruma uygun olmayan duygulanım, kendine veya çevreye zarar verme, sallanma, dönme gibi bazı hareketleri sürekli tekrar etme, tehlikeyi fark edememe gibi duygusal ve davranışsal özellikler de gözlenebilir. Bugün yaygın gelişimsel bozuklukların tedavisinde en önemli yaklaşım, özel eğitim ve davranış terapileridir. Psikiyatristler yalnızca belli hedef semptomlar için ilaç önerebilir. Tedavide izlenecek yol, bireyin işlevselliğine göre özel eğitimciler tarafından hususi olarak belirlenir. Yaygın gelişimsel bozukluk, çoğu vaka için hayat boyu süren bir bozukluk olması sebebiyle tedavinin tipi, kişinin yaşı ve gelişimine göre değişir. Çok küçük çocuklarda konuşma, dil eğitimi ve özel eğitim üzerine odaklanılmalı, tedavi sürecinde anne baba ile birlikte çalışılmalıdır.

Asperger Sendromu

Asperger Sendromu olan bireyler otizmin aksine ağır bilişsel yetersizlikler ve dil gelişimi anomalileri göstermezken sosyal gelişim ve ilişki kurma açısından otizmdeki sıkıntıları yaşarlar. Bu çocuklar, sosyal iletişimdeki ipuçlarını algılama ve sosyal durumları yorumlama becerisinden yoksundurlar. Benmerkezci bir tutum içindedirler ve günlük yaşamın işleyişinin dışında kalırlar. Her ne kadar arkadaşları ile olmak ve sosyal iletişim konularında istekli olsalar da bu alanlarda başarılı olmakta zorlanırlar. Çünkü sözel olmayan dili anlamlandırmakta güçlük yaşamaktadırlar. Esnek değildirler. Olaylara göre pozisyon almakta ve sosyal manevralar yapmakta zorlanırlar. Belli konularda derinlemesine bilgi sahibi olup takıntılı şeklide konuşmak isterler. Karşı tarafın isteklerini fark edemedikleri ve hep kendi ilgi alanlarında konuşmak istedikleri için çocuklar, bu arkadaşlarıyla ilişki kurmaktan kaçınırlar. Bazılarının matematik, müzik, sanat ve tarih gibi alanlarda üstün yetenekleri olabilir. Bu tip çocuklara, konuşmayı sevdikleri için ve zihinsel performansları normal ya da normalin üstünde olduğu için okula başlamadan tanı koymak pek mümkün olmaz.

Rett Sendromu

Genellikle kız çocuklarını etkileyen kalıtsal bir durumdur. İlk başlarda bir problem görünmezken 6.aydan itibaren koordinasyon, konuşma yetisi ve el becerilerinde gerileme gözlemlenir.

Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu

Her alanda normal seyreden gelişimde aniden ya da kademeli olarak bir gerileme ve kayıp gözlenir. Çok nadir görülen ve genellikle 3 yaş sonrası ortaya çıkan bir durumdur.

Başka Türlü Adlandırılamayan Yaygın Gelişimsel Bozukluk

Bu kategori daha çok “atipik otizm” olarak bilinir. Otizmin tanı kriterlerini tam olarak karşılamayan ama otizm belirtilerinin birçoğunun bulunduğu çocuklar bu tanıyı alırlar. İletişim bozukluğu, garip davranışlar ve duygusal olgunluğun yaşına uygun olmaması söz konusudur. Ancak tanı kriterlerini de tam olarak karşılamamaktadır. Uzmanlar tarafından takip edilmesi gereken bir gruptur.

Loading

Yorum yazın

Email adresiniz yayınlanmayacaktır. Tüm alanları doldurunuz.