Erken çocukluk döneminde dil gelişimi; dilin anlaşılması, seslerin doğru yerlerinde kullanılması gibi bir dizi becerinin birleşimidir.
Çocuklarda dil ve konuşma gelişimi, bu konuda gecikme yaşayan çocukların sayısındaki artışla birlikte, ebeveynlerin en çok merak ettiği konulardan biri haline gelmiştir. Çocuklarda dil gelişimi, erken dönemlerde başlayan bir süreçtir. 6. ayda, babıldama, (baba, mamama gibi sesler çıkarma.) 9. ayda, çeşitlendirilmiş babıldama dönemleriyle çocuklar, çevresinde konuşulan dildeki sesleri denemeye başlarlar. 1 yaş civarında ilk sözcüklerini üretirler. 2 yaşına geldiklerinde iki sözcükten oluşan öbekler kullanmaya başlarlar (anne geldi, su ver, vb.). 3 yaşına geldiklerinde 3 sözcükten oluşan cümleler kurarlar ve basit hikâyeler anlatabilirler. 4 yaşa geldiklerinde uzun cümleler kurarak kendilerini rahatça ifade edebilirler. Konuşmaları, herkes tarafından tamamen anlaşılabilir.
Dil gelişimi; dilin anlaşılması, seslerin doğru yerlerinde kullanılması, eklerin kullanımı ve dilin çevreyle uygun şekilde kullanılması gibi bir dizi becerinin birleşimidir.
Çocuklarda sağlıklı bir dil gelişimi süreci için ihtiyaç duyulan şey, etkileşimdir. Çünkü etkileşim, beyni uyaranlarla besleyen ve beyinde yeni bağlantılar oluşmasını sağlayan önemli bir unsurdur. Çocuk; hayatı, ailesi ve çevresiyle sağladığı etkileşimle tecrübe ederek yeni beceriler edinir. Sağlıklı bir etkileşim sağlandığında çocuk, çevresindeki uyaranları algılar, yorumlar ve otomatik olarak beyninde yeni bağlantılar oluşturur. Böylece yeni öğrenmeler gerçekleştirir. Bu etkileşimde çocuğun dünyasına girebilen, etkileşim fırsatlarını değerlendirebilen, çocuğun davranışlarına uygun tepkiler verebilen bir ebeveynin varlığı, çocuğun gelişimine önemli bir katkı sağlar.
Uyaran ihtiyacının tam karşılanamaması durumunda, çocuğun dil gelişiminde bazı gecikmeler yaşanabilmektedir. Çocuğu, uyaranlardan yoksun bırakan faktörlerin başında, aile-çocuk arasında yeterli etkileşimin sağlanamaması ve çocuğun özellikle 0-3 yaş döneminde yoğun bir şekilde ekrana maruz kalması gelmektedir. Çünkü çevrede, çocuğun duyularına ve duygularına hitap eden çok sayıda uyaran mevcuttur. Çocuğun uzun süre bir ekrana odaklanarak vakit geçirmesi ise çevresindeki doğal ve çok daha kaliteli etkileşim fırsatlarını kaçırmasına sebep olacaktır. Ekran karşısında gerçekleştirdiği etkinlik, her ne kadar bize destekleyici olarak görünse de çevreyle ve ebeveynle olan etkileşiminin yerini dolduramayacaktır. Bir yemeğin resmine bakmak, o yemeğin tadına bakmaktan farklıdır. Ekran ve etkileşim arasındaki ilişki de buna benzer.
Erken Çocukluk Döneminde Çocuğumun Dil ve Konuşma Gelişimini Nasıl Destekleyebilirim?
Bilinmesi gerekir ki, vereceğimiz bütün tavsiyelerin ilk adımı, çocuğunuzla onu iletişimden ve etkileşimden uzaklaştıran ekran vb. unsurlar arasına bir mesafe koymak olmalıdır. Bunu yaparken, aynı zamanda çocuğun dünyasına girip onunla güçlü bir etkileşim sağlanmaya çalışılmalıdır. Bu güçlü etkileşimi kurmak tabi ki de “Çocuğun en ciddi işi” olan oyunla mümkündür.
Peki, çocuğun dünyasına nasıl girebilirsiniz?
Öncelikle, erken çocukluk döneminde çocuğunuzun o anki ilgisini takip etmelisiniz. O anda çocuğunuz neyle, nasıl oynuyorsa siz de aynı şeyle aynı şekilde oynamalısınız. Zira çocuğunuz bir oyuna/nesneye ilgisini yöneltmişken farklı bir seçenekle onun karşısına çıkmanız o anki ilgisinden uzaklaşmasına ve iletişim fırsatını kaçırmanıza sebep olacaktır. Oyuna katıldıktan sonra, çocuğunuzun oyununu gözlemlemelisiniz. Çocuğunuzun oyununda nasıl bir döngü var, oyunun işleyişi nasıl? Bunları değerlendirdikten sonra oyun içerisine, amacınıza uygun sözcükleri, anlatıları ekleyebilirsiniz. Eğer ki amacınız, çocuğun sözcük dağarcığını geliştirmek ise araya basit sözcükler serpiştirebilirsiniz. Örneğin, çocuğunuz bebeklerine yemek yediriyor.
Çocuğunuz, kaşığa yemeği her aldığında “Geliyor, geliyor, geliyor.’’ diyebilir, oyuncak, yemeği yiyince de “Hammmm.” diyerek seslendirme yapabilirsiniz. Etkileşim esnasında kullandığınız cümlelerin uzunluğunu çocuğunuzun dil becerisine göre seçmelisiniz. Olabildiğince açık ve anlaşılır ifadeler kullanmalısınız. Fonolojik farkındalık, çocuğunuzun dil gelişiminde önemli yere sahip olan bir beceridir. Bu beceriyi desteklemek için sözcük oyunlarını tercih edebilirsiniz. Söylenen sözcüğün ilk sesiyle/son sesiyle başlayan sözcük bulmak (baba-bebek /erik-kedi), kafiyeli sözcük bulmak (erik-kekik) gibi oyunları oynamanız, çocuğunuzun fonolojik farkındalık becerisini desteklemenize yardımcı olacaktır.
Anlatım becerilerini desteklemek için resimlerden hikâyeler anlatmak, rastgele seçilen kelimeleri kullanarak cümleler kurmak, en önemlisi çocuğa kitap ve dergi okumak gibi etkinlikler yapmalısınız. Dilin sosyal iletişimde uygun bir şekilde kullanımını desteklemek için ona günlük hayatta karşılaştığımız bazı durumlarda neler söylememiz gerektiği ile ilgili sorular sorabilirsiniz.
Örneğin erken çocukluk döneminde:
— Birisi sana ‘İyi akşamlar!’ dediğinde sen ne söylersin?
— Misafirliğe gittin. Birisi sana ‘Hoş geldin!’ dedi. Sen ne söylemelisin, gibi.
Pingback: Sadece Beş Duyumuz mu var? - Çamlıca Çocuk
Pingback: Okul Öncesi Dönemde Arkadaşlık İlişkileri - Çamlıca Çocuk